-
1 değerli
1. ثمين [ثَمِين]2. عزيز [عَزِيز]3. غال [غالٍ]4. غلي [غَلِيّ]5. قيم [قَيَّمَ] -
2 غلي
IغَلْيgaleyanAnlamı: bir şeyin kaynamasıIIغَلِيّ1. ağırAnlamı: çok kimetli bir şey2. masraflıAnlamı: pahalıya çıkan3. deli dumanAnlamı: deli dolu olan kimse4. aymazAnlamı: gafil, çevresinde olup bitenlerin farkına varmayan5. delişmenAnlamı: şımarık ve delice tavırlı6. abartıcı7. pahalıAnlamı: fiyatı yüksek olan8. aşırı9. değerli -
3 عزيز
عَزِيز1. ağırAnlamı: çok kimetli bir şey2. onurluAnlamı: onuru olan veya onurunu üstün tutan, şerefli3. masraflıAnlamı: pahalıya çıkan4. azıcıkAnlamı: çok az, biraz5. ayrıcalıAnlamı: başkalarına benzemeyen, ayrı tutulan, müstesna6. ayrıkAnlamı: ayrılmış, ayrı tutulan ayrıcalı7. azizAnlamı: sevgide üstün tutulan, muazzez8. kıtAnlamı: ihtiyaca yetmeyecek az9. tadımlıkAnlamı: çok az10. nadirAnlamı: az, az bulunur11. cicim!Anlamı: azizim, sevgilim12. azAnlamı: alışılmış olandan, umulandan veya gerekenden eksik, çok olmayan13. cananAnlamı: günülden sevilen, sevgili14. değerli -
4 قيم
Iقَيَّمَ1. değerli2. değerlendirmekIIقَيِّم1. ağırAnlamı: çok kimetli bir şey2. mutenaAnlamı: özenle yapılmış3. kıymetliAnlamı: değerli4. dosdoğruAnlamı: çok doğru5. veli6. vasi7. nefisAnlamı: çok güzel, pek hoş8. doğru9. dürüst -
5 ثمين
ثَمِين1. masraflıAnlamı: pahalıya çıkan2. azizAnlamı: sevgide üstün tutulan, muazzez3. pahalıAnlamı: fiyatı yüksek olan4. değerli -
6 غال
غالٍ1. ağırAnlamı: çok kimetli bir şey2. masraflıAnlamı: pahalıya çıkan3. pahalıAnlamı: fiyatı yüksek olan4. aşırı5. değerli -
7 نجيب
نَجِيب1. kişi oğluAnlamı: soylu kimse2. klâsAnlamı: üstün nitelikli3. üstAnlamı: birine göre yüksek aşamada olan kimse, mafevk4. mahirAnlamı: becerikli, usta5. kişizadeAnlamı: soylu kimse6. hünerli7. eşrafAnlamı: ileri gelenler8. haysiyetliAnlamı: değeri, saygınlığı olan, onurlu9. marifetliAnlamı: ustalıklı, hünerli10. maharetliAnlamı: eli işe yatkın, becerikli, usta11. as12. yeterli13. soyluAnlamı: asil olan kimse14. becerikliAnlamı: elinden iş gelen
См. также в других словарях:
değerli — sf. Değeri olan veya değeri yüksek olan, kıymetli Hiç olmazsa susmanın ne kadar değerli olduğunu anlamışlardır. M. Ş. Esendal Birleşik Sözler değerli kâğıt eş değerli … Çağatay Osmanlı Sözlük
DEFİNE — Para veya altın gibi eskiden saklanmış şeylerin bulunduğu yer. * Kıymetli eşya. Kıymeti ve değeri yüksek olan şeyler veya kimse … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MEVKİ' — Yer. * Sınıflandırılmış yerlerden her biri. * Vapur, tren gibi yerlerde sınıflandırılmış, değeri yüksek olan yer. * Bir şeyin bulunduğu veya vukua geldiği yer … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
değer — is. 1) Bir şeyin önemini belirlemeye yarayan soyut ölçü, bir şeyin değdiği karşılık, kıymet 2) Bir şeyin para ile ölçülebilen karşılığı, paha 3) Yüksek ve yararlı nitelik 4) Üstün, yararlı nitelikleri olan kimse 5) fel. Kişinin isteyen,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
ABİDE — Uzun müddet dillerde destan olup kalan beliye ve dâhiye. * Bir milletin târihinde büyük bir değeri hâiz olan vak a. * Fesahat ve belâgatı dolayısıyle benzeri söylenemeyen şiir. * Tarihte yüksek ve hâkim bir mevkide olan vak aları veya büyükleri… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük